Evlilik birbirinden farklı iki kişinin ilişki kurmasını, eşlerin karşılıklı olarak birbirini anlamasını ve birbirlerinin ihtiyaçlarına cevap vermesini içeren bir süreç olup temelinde eşler arasındaki uyuma dayanır. Eşler arasında uyum evliliğin sağlıklı bir şekilde devamını sağlayan önemli unsurlardan biridir. Evlilik uyumu, evlilik doyumunu ve evlilikteki mutluluğu etkiler. Çiftler arası uyumun yüksek olması, evlilik doyumunu ve ilişkideki mutluluğu arttıran bir faktördür.
Evlilik uyumu denildiğinde akla gelen şeylerden ilki evlilik içi iletişimdir. Eşler arasında kurulan sağlıklı iletişim evliliği besleyen bir özelliğe sahiptir. Bunun aksine, eşler arasındaki sağlıklı olmayan iletişim bireylerin evlilikteki huzur ve mutluluklarını olumsuz anlamda etkileyebilir. Günümüzde evlilikteki iletişim sorunları boşanmaların önemli nedenlerinden biri haline gelmiştir, yaşanan iletişim sorunları eşler arasındaki uyuma zarar vererek çiftleri boşanma noktasına getirebilmektedir.
Evliliği ve Evlilik Uyumunu Etkileyen Faktörler
Evliliği etkileyen faktörler Larson tarafından Evlilikte Üçgen Modeli ile bireysel özellikler, çift özellikleri ve çevresel etmenler olarak üç ana başlıkta incelenmiştir.
- Bireysel özellikler: Esnek olma, kişinin benliğine ait saygısının yüksek olması, özgüven, aşk gibi özellikler birey üzerinde evlilik uyumunu arttıran olumlu özelliklerken öfkeli olma, saldırganlık, stresle baş etmede güçlük, fazla çekingen olma bireye ait evlilik uyumunu olumsuz etkileyen özelliklerden bazılarıdır.
- Çift özellikleri: Sorunlara çözüm odaklı yaklaşmak evlilik uyumunu arttıran olumlu özellikken sorunların çözülmesi aşamasındaki anlaşmazlıklar, negatif ilişki tutumları, güç paylaşımında problemler gibi kavramlar çift özellikleri açısından evlilik uyumunu olumsuz etkileyen faktörlerdir.
- Çevresel etmenler: Arkadaş ve aile desteği evlilik uyumuna olumlu etki eden faktörlerden biriyken eşlerin aileleriyle veya arkadaşlarıyla sağlıksız iletişimi, kök aile ile ayrışamama, iş yerindeki kaygı veya stres uyandıran şeyler, ebeveyn rolüne sahip olmak gibi durumlar evlilik uyumunu olumsuz etkileyen çevresel etmenlerle ilgili durumlardır.
Larson’ ın belirttiği durumlara ek olarak evlilik uyumunu etkileyen faktörlerden bir diğeri çocuk sahibi olmaktır. Evlilikteki doyum ve mutluluğun az olması ebeveyn çocuk arasındaki iletişimi olumsuz etkileyebileceği gibi çocuğa sahip olmak da eşler arasındaki dinamiği ve evliliği olumsuz etkileyebilir. Bu noktada, evlilikteki uyumu arttırmak için çabalamak hem eşler arasındaki ilişkide hem ebeveyn çocuk arasındaki ilişkide olumlu değişiklik sağlamaya yardımcı olabilir.
Cinsel işlev bozuklukları ve evlilik uyumu karşılıklı olarak birbirini etkileyebilen durumlardır. Cinsel istek azlığı, vajinusmus, boşalma ile ilgili problemler, orgazm problemleri gibi cinsel işlev bozuklukları evlilik uyumunu olumsuz etkileyebilecek durumlardan bazılarıdır. Cinsel işlev bozukluklarının çözüme kavuşturulması ile evlilik uyumu ve evlilik doyumu artırılabilir.
Şendil ve Korkut (2012)’ un Evli Çiftlerdeki Çift Uyumu ve Evlilik Çatışmasının Demografik Özellikler Açısından İncelenmesi adlı çalışmasında çift uyumu, demografik özellikler ve evlilik çatışmasını incelenmiştir. Çalışmaya göre evlilik uyumunu olumsuz etkileyen bazı demografik faktörler düşük ekonomik durum, düşük eğitim seviyesi, evlilik şekli (görücü usulü ile evliliklerde anlaşarak evlenmeye oranla daha çok evlilik uyumunda probleme rastlanmış) olarak gösterilebilir. Ek olarak çalışmada çift uyumunun yüksek olduğu evliliklerde eşler arası çatışmanın daha az olduğu görülmüştür.
Evlilik uyumunu etkileyen bir diğer faktör kişilerin bağlanma stilleridir. Yapılan çalışmalara göre annesi veya bakım vereni ile güvenli bağlanma gerçekleştirmiş kişilerin kendi evliliklerinde evlilik uyumunun daha yüksek olduğu görülmüş, kaçıngan veya kaygılı bağlanan bireylerde ise düşük evlilik uyumuna rastlanmıştır.
Evlilikte Uyum Nasıl Sağlanır?
Evlilik uyumunu artıran faktörler;
- kişinin partnerine karşı dürüst olması,
- duyguların karşı tarafı incitmeyecek şekilde dile getirilmesi (karşı tarafın davranışlarının ifade edilmesinden ziyade kişinin bu davranışlar gerçekleştiğinde nasıl hissettiğini dile getirmesi),
- sorunları çözmede karşı tarafın istek ve ihtiyaçlarına anlamaya çalışmak ve bunlara karşı duyarlı olarak hareket etmek,
- kişilerin iletişim becerilerini geliştirebilmesi,
- ortaya çıkan çatışmalara sorun odaklı yaklaşmak yerine çözüm odaklı yaklaşmak,
- sorun çözme becerileri geliştirmek ve sorunların çözümü esnasında partnerle bilgi alışverişinde bulunmak,
- bireysel olarak farklılıkları kabul etmek
şeklinde sıralanabilir.
Uzm. Klinik Psikolog Özlem Sarıkaya
Faydalanılan Kaynaklar
Sağlam, E. (2016). Evlilik Uyumunu Etkileyen Faktörler: Bağlanma Stilleri ve Aleksitimik Özellikler. Yüksek Lisans Tezi, Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi, İstanbul.
Şendil, G., Korkut, Y. (2012). Evli Çiftlerdeki Çift Uyumu ve Evlilik Çatışmasının Demografik Özellikler Açısından İncelenmesi. Psikoloji Çalışmaları, 28, 15-34.