Bağlanma Kuramı

Bağlanma Nedir?

Bağlanmayı bireyin kişiler arası etkileşimde karşısındaki kişi ile ilgili geliştirdiği duygusal bağ olarak tanımlamamız mümkündür. Bağlanma kişide temel güven duygusunun oluşmasında, böylelikle de kişilik gelişimi üzerinde önemli rol oynar.

Bağlanma Neden Önemlidir?

Bağlanma anne ile bebek arasında doğum öncesine dayanan bir süreçte başlar ve doğum sonrasını içerecek şekilde devam eder. Bağlanmanın oluşumunda anne- bebek veya bakım veren (bebeğin ihtiyaçlarını bazı durumlarda anne dışında baba, anneanne, babaanne gibi kişiler karşılayabilir, bu durumda bu kişilere bakım veren denmektedir, yazının devamında bakım veren yerine de temsili olarak anne kullanılacaktır) bebek arasındaki yakın ve sıcak ilişki bebeğin kendisine, başkalarına ve dünyaya karşı olan güven oluşumunu etkiler. Annenin bebeğe olan bağlanması bebeğin anneye bağlanması üzerinde etkilidir. Bebekle olan göz teması, bebeğe dokunma ve gülümseme bebek üzerinde bakım verene karşı güvenli bir liman olma hissiyatı oluşturur ve güvenli bir bağlanma ile bebeğin duygusal ve bilişsel gelişimi desteklenmiş olur. Güvenli bağlanmanın gerçekleşebilmesi için bebeğin ihtiyaçlarının görülmesi ve özverili bir şekilde yerine getirilmesi gerekir. Tutarlı, bebeğin gereksinimlerine karşı sorumlu ve devamlılık içeren davranışlar bebek üzerinde güvenli bağlanmanın oluşmasına yardımcı olacak şeyler iken çocuğun aşırı ağlamasına karşın önemsenmemesi, ihtiyaçlarının yerine getirilmesindeki tutarsızlıklar ve düzensizlikler bağlanmayı olumsuz etkileyebilecek faktörler olabilir. Bebeklik döneminde anne veya bakım verenle kurulan ilişkide edinilen bağlanma stili, bireyin yetişkinlik döneminde arkadaş ve eş seçimini etkiler.

Bağlanma Türleri Nelerdir?

Bebek ile anne arasındaki ilişkiye bağlı olarak oluşabilecek bazı bağlanma türleri vardır. Bunlar güvenli bağlanma, kaçıngan bağlanma, kaygılı bağlanma ve kaygılı/ kaçıngan bağlanmadır.

Güvenli Bağlanma: Bu bağlanma türünde çocuk anne yanında değilken huzursuzlanır ama annenin geri geleceğini bilir. Anne ile arasındaki ilişkide güven temel duygudur ve bu güveni annesi ile arasında hisseder. Bu bağlanma türüne sahip bireyler bebeklik döneminde ihtiyaçları dikkatli bir şekilde giderilmiş, anne tarafından fiziksel ve duygusal olarak doğru şekilde beslenmiş ve annesi ile arasında sağlıklı bir güven duygusu oluşmuş kişilerdir. Bu bağlanmaya sahip çocuk annesini kendisinden bağımsız fakat gerektiğinde ulaşabileceği güvenli bir üs olarak görür. Yetişkin ilişkilerinde ise güven temelli, uzun soluklu ilişkiler kurma eğilimindedir.

Kaçıngan (Kayıtsız) Bağlanma: Bu bağlanma biçiminde anne ile çocuk arasında bir mesafeden söz edilebilir, çocuk anneye duyduğu ihtiyacın karşılığını alamaz ve anneye karşı güven duygusu gelişmemiş olur. Çocuk annenin yokluğunu önemsemez ve annesi yanına geldiğinde tepkisiz kalır. Bu bağlanma örüntüsüne sahip bireylerin yetişkinlik ilişkilerinde yakın ve duygusal ilişki geliştirmeleri zordur, daha çok kendilerine odaklıdırlar ve insanların kendilerine karşı ilgisine güvenemezler. Çoğunlukla insanlara sağlıklı bir şekilde bağlanamazlar ve insanların kendilerine bağlanmalarına tahammül edemezler.  

Kaygılı (Saplantılı) Bağlanma: Bu bağlanma biçiminde çocuk anneden ayrı kalma konusunda korku yaşar ve annenin dönmesi durumunda bile kaygılı bir tutum sergiler. Birey kendine güvenmekle alakalı problem yaşarken, başka kişilerin kendisinden daha üstün olduğu düşüncesi ile başkalarına güvenebilir. Bu bağlanma örüntüsüne sahip bireyler yetişkinlik ilişkilerinde bir taraftan dengeli olmaya çalışırken diğer taraftan insanlara karşı duydukları endişe nedeni ile ikilemli davranışlar sergileyebilirler.

Kaygılı/ Kaçıngan Bağlanma: Bu bağlanma biçiminde çocuğun ihtiyaçları anne tarafından istikrarsız bir şekilde karşılanmıştır. Kimi durumlarda çocuğun ihtiyacına erken cevap verilirken, kimi durumlarda geç cevap verilmiş olabilir. Annenin varlığında terk edilme kaygısıyla huzursuzlanır, anne geldiğinde ise huzursuz durum bir süre devam eder. Çocuk annesinden yoksun kalacağı korkusu ile anneye aşırı bağlılık duyar. Bu bağlanma örüntüsüne sahip kişiler yetişkinlik ilişkilerinde tutarsız davranışlarda bulunabilirler, terk edilmekten korktukları için karşılarındaki kişi ile samimi bir ilişki içinde bulunamayabilirler.

Bağlanma Kuramı ile İlgili Araştırmalar

Tüzün ve Sayar (2006) Bağlanma Kuramı ve Psikopatoloji adlı çalışmasında, kısa ve uzun süreli anne yoksunluğunun sebep olabileceği bazı durumlardan bahsetmiştir. Bu durumların başında ayrılık anksiyetesi gelmektedir. Araştırmaya göre bu durum çocukluk döneminde ayrılık anksiyetesi bozukluğu veya okul korkusu olarak ortaya çıkabilir. Yetişkin yaşamına bakıldığında ise, özellikle depresyonun, agorafobinin ve sınır kişilik bozukluğunun ayrılma anksiyetesi ile yakın ilişkisi vardır. Annenin erken dönem kaybı, özellikle buna ilgisizlik ya da bakımda aksamalar eşlik ediyorsa, kişi yetişkin yaşamında zorluklarla karşılaştığında depresyona çok daha açık hale geliyor. Çalışmada agorafobi, ayrılma anksiyetesinin bir çeşidi olduğu ve okul fobisine benzer şekilde görüldüğü söylenmektedir. Çalışmaya göre sınır kişilik bozukluğu ise, ayrılma endişesiyle yakın bağlantılı konulardan bir diğeri. Araştırma, deneysel çalışmalara göre bu kişilerin çocukluklarında yüksek seviyede duygusal ihmal ve örselenmeye maruz kaldıklarını söylemektedir.

Çağlayan ve İpek (2019) Çiftlerde Bağlanma Stilleri, Evlilik ve Evlilik Uyumu İlişkisinin İncelenmesi adlı çalışmalarında eşlerin bağlanma stilleri ve eş uyumları arasındaki ilişkiyi incelemişlerdir. Çalışmaya katılan kadınların büyük bir oranının kaçıngan ve güvenli bağlanma stiline sahip oldukları görülmüştür. Yapılan analizlere göre güvenli bağlanma stiline sahip kadınların evlilik uyumlarının, kaçıngan bağlanma stiline sahip kadınlarınkine göre daha yüksek olduğu görülmüştür. Araştırmada erkeklerin büyük bir oranının kaçıngan ve güvenli bağlanma stiline sahip olduğu görülmüştür. Güvenli bağlanma stiline sahip erkeklerin evlilik uyumları hem kaçıngan hem de kaygılı bağlanma stiline sahip erkeklerinkine kıyasla daha yüksek düzeyde bulunmuştur. Araştırmaya göre güvenli bağlanma stillerine sahip olan çiftler aralarında ortaya çıkan sorunları, etkili yöntemlerle ele almakta, akılcı ve uyumlu bir yaklaşımla çözebilmektedir. Çalışmada değinildiği üzere, güvenli bağlanma ile evlilik doyumu arasında pozitif bir ilişki olduğu, buna karşın güvensiz bağlanma stilleri ile evlilik doyumu arasında ise olumsuz bir ilişki olduğunu söylemek mümkündür.

Çeri (2009) Vajinusmus Tanısı Alan Kadınlar ve Eşlerinde Temel Bilişsel Şemalar ile Bağlanma Stillerinin İncelenmesi adlı çalışmasında yetişkin bağlanma davranışlarının iki temel boyutu olan yakın ilişkilerde yaşanan kaygı ve başkalarıyla yakınlaşmaktan kaçınma faktörlerlerini ele almıştır. Çalışma vajinismus tanısı alan kadınlar ve eşlerinin yakın ilişkilerinde daha fazla kaygı yaşadıklarına işaret etmektedir. Yapılan araştırmada bu kaygı yakın ilişkilerde hissedilen reddedilme ve terk edilme konusundaki aşırı duyarlılıktan kaynaklanan bağlanma kaygısına dayandırılmaktadır.

Uzm. Klinik Psikolog Özlem Sarıkaya

ÖZGEÇMİŞİ İNCELE


Faydalanılan Kaynaklar
Tüzün, O., Sayar K. (2006). Bağlanma Kuramı ve Psikopatoloji. Düşünen Adam, 19 (1), 24-39.

Çeri, Ö. (2009). Vajinusmus Tanısı Alan Kadınlar ve Eşlerinde Temel Bilişsel Şemalar ile Bağlanma Stillerinin İncelenmesi. Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi, Ankara.

Çağlayan, Y. İ., İpek, M. (2019) Çiftlerde Bağlanma Stilleri, Evlilik ile Evlilik Uyumu İlişkisinin İncelenmesi. Aydın Sağlık Dergisi, 5 (2), 161-180.

Menü